Obsesif - Kompulsif Bozukluk
Obsesif Kompulsif Bozukluk nedir?
Obsesif kompulsif bozukluk, kişinin günlük hayatında işlev kaybına ve sıkıntıya sebep olan obsesyon ve/veya kompulsiyonlarla karakterize bir rahatsızlıktır. Obsesyonlar, kontrol edilemez ve ısrarlı bir şekilde tekrarlayan düşünce, görüntü ve davranışlardır. “Takıntı” olarak da ifade edebileceğimiz obsesyonları kişi kendi kontrolüyle uzaklaştıramaz, bu da rahatsızlık ve kaygı hissi uyandırır. Kompulsiyonlar ise bu obsesyonların ortaya çıkardığı kaygıyla baş etmek veya engellemek için kişinin yapmak zorunda hissettiği tekrarlayıcı davranışlar (ritüeller) veya zihinsel eylemlerdir. Kişi mantıklı bir gerekçesi olmamasına karşın, bu davranışları gerçekleştirmediğinde başına kötü bir şey gelecekmiş ya da bir felakete sebep olacakmış gibi düşündüğünden bu döngüyü sürdürmeye devam eder. Yapılan araştırmalara göre kompulsiyonlara sahip kişilerin çoğunluğu bu ritüelleri “saçma, absürt” olarak görmelerine rağmen yapmaktan kendilerini alıkoyamadıklarını bildirmişlerdir.
Örneklerle daha netleştirecek olursak; çift numaralı kasalardan alışveriş yapmazsa çocuğunun başına bir felaket geleceğini düşünen anne, evden çıkmadan önce ocağın altını hatta gazı kapatıp kapatmadığını defalarca kontrol etmiş olmasına rağmen zihninde gün boyu “acaba kapatmış mıydım?” düşüncesine engel olamayan bir birey, dışardan eve gelen aile bireylerinin ellerini yıkamadan kapı kollarına, elektrik düğmelerine dokunursa evi mikropların saracağını ve herkesin ölümcül bir hastalığa yakalanacağını düşünen bir kişi. Bu ve benzeri birçok obsesyon ve kompulsiyonlara sahip kişiler aslında bunların gerçeklikten ve normal davranış örüntülerinden uzak olduğunu çoğunlukla bilirler ancak bunlara engel olmak onların elinde değildir.
Tipik obsesyon ve kompulsiyonlar nelerdir?
- Şüphe obsesyonu – Kontrol Kompulsiyonu
Kişi gerçekleştirdiği eylemlerden bir türlü emin olamaz. Elektrikli aletleri prizden çektiğine, evden çıkarken kapıyı kilitlediğine, gazlı ocağı kapattığına emin olamama gibi hayatın pek çok alanında ortaya çıkabilecek bir şüphe hali oluşur. Bu şüphe hali ise tekrar ve tekrar eylemini yaptığını kontrol etme davranışını doğurur ancak buna rağmen kesin olarak emin olamaz.
- Kirlenme/Bulaşma Obsesyonu- Temizlik Kompulsiyonu
Kişi çeşitli yollarla (ortak kullanıma açık alanlar, diğer insanlar, kimyasal maddeler, bedensel salgılar vb.) mikrop bulaşacağına, kirleneceğine ya da hastalıklara yakalanacağına dair gerçeklikten uzak bir inanca sahiptir. Bu inancın yarattığı kaygı ile birlikte devamlı olarak abartılı temizlenme ve korunma davranışları gösterir.
- Simetri obsesyonu – Düzeltme Kompulsiyonu
Eşyaların, nesnelerin belirli bir düzende, simetrik ve sıralı durmaması bir iç huzursuzluğa neden olur. O düzenin bozulmasından ve başkalarının eşyalarına dokunmalarından rahatsızlık duyarlar. Belirli sayılarda düzenlemeyi tekrar edebilirler.
- Dini içerikli obsesyonlar
Kişi inandığı değerlerin tam aksi şekilde zihninde dönüp duran düşüncelere engel olamaz. Bu düşünceler takıntı haline geldiğinden kişi zihninden uzaklaştırmaya çalıştıkça daha çok baş etmek zorunda kalır. İbadette hata yapma, Allah’a ve dine küfür etme, günah işlemekle ilgili kaygı, dinden çıkma kaygısı gibi obsesif zihinsel eylemler örnek verilebilir.
- Sayma – tekrar etme kompulsiyonları
Kişi eğer bu davranışı gerçekleştirmezse kötü bir şey olacağı (kendisinin ya da yakınlarının başına kötü bir olay geleceği, kazalara, ölümlere sebep olacağı) düşüncesiyle çeşitli tekrar eden davranışlarda bulunur. İçinden belli bir sayıya kadar saymak, belli kelimeleri tekrar etmek, bazı eylemleri tekrar tekrar yapmak (bir yere dokunmak vb.) gibi davranışlarla felaketleri önleyeceğine inanır.
- Biriktirme kompulsiyonları
Kişi bir şeyleri atmakla ilgili sıkıntı yaşar. Şimdi lazım olmasa bile günün birinde lazım olur düşüncesiyle atmaz ve biriktirir. Bu belli nesneler için geçerliyken zamanla hayatının büyük bir alanına yayılabilir ve hiçbir şeyi atamaz hale gelebilir. Plastik şişeler, eskimiş eşyalar, gazete sayfaları, çöpler, kırılmış nesneler gibi pek çok şey bu kişiler için atılamayacak eşyalar haline gelir. Zamanla biriken bu eşyalar ile yaşamak zor hale gelse de kişi kendini alıkoyamaz.
Obsesif Kompulsif Bozukluğun nedenleri nelerdir?
Obsesif kompulsif bozukluğun tek bir nedeni olmamakla birlikte genetik, biyolojik ve çevresel etkenlerden söz edilebilir. Ailesinde OKB öyküsü olan kişilerde yatkınlık olabileceği araştırmalarla ortaya konmuştur. Diğer yandan beynin bazı işlevlerinde meydana gelen bozulmalar da sebep olabilmektedir. Özellikle serotonin salınımında yaşanan birtakım bozukluklar OKB temelinde var olabilecek bir biyolojik neden olarak değerlendirilir. Çevresel faktörler ise yaşantımız boyunca edindiğimiz deneyimler, öğrenmeler ve yaşadığımız birtakım olaylar neticesinde şekillenir.
Ne zaman Obsesif Kompulsif Bozukluktan şüphelenmeliyim?
Zaman zaman hepimizin aklına istem dışı düşünceler gelebilir. Bir şarkının sözü, bir görüntü zihnimizde dolaşabilir. Ancak bu düşünceler ya da imgeler ısrarlı bir şekilde tekrar edip kontrolümüz dışında sürekli zihnimizi meşgul eder olduğunda, bununla beraber de günlük hayatımızı büyük ölçüde sekteye uğratır hale geldiğinde OKB’ye işaret edebilir. Kirlenme obsesyonlarıyla toplu alanlarda bulunamadığından sosyal ilişkilerde de azalma yaşamak, yaptığı eylemleri defalarca kontrol etmesine rağmen bir türlü emin olamayıp iş hayatında konsantrasyonu kaybetmek, dolaptaki eşyaları her seferinde aynı renk, aynı boyut, aynı tür olarak sınıflamaya oldukça fazla vakit ayırıp yapması gereken diğer işleri aksatmak. Bu gibi durumlar söz konusu olduğunda günlük yaşantı ciddi ölçüde olumsuz etkilenir. Tek başına çözüme ulaşmanın zor olduğu obsesif kompulsif bozuklukta bir uzman desteğine başvurmak önemlidir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk ne zaman başlar?
OKB başlangıcı genellikle ergenlik ve genç erişkinlik dönemi olarak bilinir ancak çocuklarda da görülebilmektedir. Kadınlarda erkeklere göre 2:1 oranında daha fazla görüldüğü bilinen OKB’ye depresyon (%30’unda), anksiyete bozuklukları (%50’sinde) eşlik edebilmektedir.
En yaygın olarak kirlenme/bulaşma, kendine ya da bir başkasına zarar verme, simetri, cinsel, dini ya da ahlaki obsesyonlar ile; yıkama ve temizlenme, kontrol etme, tekrar etme, sayı sayma, düzeltme ve biriktirme kompulsiyonları görülmektedir.
Obsesif kompulsif bozuklukta danışmanlık süreci nasıl ilerler?
Pek çok psikoterapi ekolü bulunmakla birlikte Bilişsel Davranışçı Terapi etkililiği en çok araştırılmış ve işlevsel olan ekoldür. BDT bilişsel düzenlemeler ve davranış egzersizleri ile ilerler. Temel varsayımı duygu, düşünce ve davranışların birbiriyle ilişkili olduğudur. BDT, işlevsiz olan duygu, düşünce ve davranışları uyumlu hale getirmeye odaklanır. Obsesif Kompulsif Bozukluğu olan kişiler kendilerine kaygı veren düşüncelerden (obsesyonlardan) kaçınmak için bazı tekrarlayıcı davranış kalıpları (kompulsiyonlar) geliştirirler. Ancak kişi bu durumdan kaçınmaya çalıştıkça kaygısını daha da arttırmış olur ve bu bir kısır döngüye dönüşür. BDT’de hedef, kişinin kaygı yaratan durumdan kaçınmasını bazı bilişsel tekniklerle engellemek ve zaman içerisinde kaygıyla karşılaşmanın kaygısını da azaltarak etkisini söndürmektir. Seanslarda bu düşüncelerin temelindeki bilişsel çarpıtmalar beraber araştırılır ve bunlar daha gerçekçi ve işlevsel düşünceler ile değiştirilir. Düşünce sistemi yeniden yapılandırılır. İlerleyen seanslarda aşama aşama davranış alıştırmaları planlanır. Kişinin kaçındığı duyguyla kalabilme toleransını genişletmeye ve böylelikle davranış değişikliği oluşturmaya yardım eden Bilişsel Davranışçı Terapi, obsesif kompulsif bozuklukta kişinin baş etmekte zorlandığı obsesyon ve kompulsiyonlarıyla baş etmesinde güçlü bir yöntem olarak kullanılır.
Psikolog Nehir Uludağ